– Haftalardır konuşulan F.Bahçe – G.Saray maçı için “Dağ fare doğurdu” diyebilir miyiz?
Tam da öyle oldu… Bu maçı bu kadar gerersen, ölüm – kalım maçına çevirirsen olacağı budur… Ama kötülük konusunda biraz fazla abartıya kaçtı… Ben bir F.Bahçe – G.Saray maçında kalelere tek şut atılmadan, tek pozisyon yaratılmadan, kalecilerin yere yatmadan bittiği bir maçı ilk defa izledim… Bu arada; her fırsatta yere yatan kötü niyetli bazı futbolcular bu kötülüğün baş aktörü oldu… Adam göğsüne darbe alıyor, yüzünü tutup yerde kıvranıyor… Yalanını kameraların ortaya çıkaracağının farkında bile değil…
– Özellikle İsmail Kartal, çıkardığı kadroyla, oynattığı oyunla çok eleştirildi… Hatta “korkak oynattı” eleştirileri var…
Bu eleştiriler iddialı olabilir ama yanlış diyemem… Tamam bir kadro denersin, baktın tutmadı, hemen değiştirirsin… Ben Mustafa Denizli’nin, Fatih Terim’in 15’inci – 20’inci dakikalarda çok maçta adam değiştirdiğini bilirim… Baktın , oyunu rakibe teslim ettin , baktın sağ ön çizgide Cengiz , orta sahada İrfan Can olmuyor , hemen eski düzene dönsene… İrfan sağa, İsmail Yüksek orta sahaya… İlk yarı 61-39 top oynama oranı ile biter mi , Fenerbahçe ; karşısında Galatasaray olsa bile topu bu kadar rakibe verir mi? Ayrıca Ismail Hoca’nın Mert Müldür’ü kısa süreli oyunlarda sonucu etkileyecek Emre Mor’u, Ryan Kent’i düşünmesi, şans vermesi, kötü gidişe çare araması gerekmez mi?
– Batshuayi’nin de son 3 dakikada oyuna girmesi çok eleştirildi…
Eleştiriler haklı… Oyuna son üç dakikada ya zamandan çalmak için bir oyuncu sokarsınız, ya da genç takımdan aldığınız, ilk defa A takımı forması giysin dediğiniz bir oyuncuyu… Batshuayi’ye bravo, olgun adammış, oyuna girdi, doğal olarak top ayağına değmeden maç bitti… Ayrıca her maçta ölümüne oynayan bir Dzeko var, doğal olarak yoruluyor, bazı maçları pas geçip dinlendirsene… Hatta bu Tadiç için de geçerli…
– İsmail Hoca maçtan sonra “kazanamıyorsan, kaybetmeyeceksin” dedi, katılır mısınız?
Katılmam … Fenerbahçe büyük avantaj kaybetti … Şimdi Aslantepe’ye 3 puan önde gitsen bile yetmeyebilir… Galatasaray maçı 1-0 kazanırsa ikili averajdan şampiyon olur… Böyle bir avantajı bıraktın… Şimdi de sen mecbursun Aslantepe’den puan çıkartmaya …
– Ya Okan Hoca…
G.Saray da birşey oynamadı… Buna rağmen F.Bahçe’den “bir tık” iyiydi… Okan Hoca’nın ortalıkta görünmeyen Hakim Ziyech’i bu kadar oyunda tutmasını anlamadım… Barış Alper’den bir solbek yaratma çabalarını taktir ediyorum … Eğer iyi hocaysan, kadroda çaresizlik varsa, mevcuttan alternatifi sen yaratacaksın …
– İcardi’ye ne oldu böyle? Son 10 maçta sadece 2 golü var…
İcardi öyle yüksek bir performansla başladı ki, her maçta kendisinden bir ya birden fazla gol beklemeye başladık… Bir kere rakipler büyük tehlikeyi anladı, İcardi’ye yapışıyorlar , güçleri yeterse nefes aldırmıyorlar… Ayrıca eşinin rahatsızlığı , sonrasında kendi sakatlığı , kenarlardan geçen yıl olduğu kadar top gelmeyişi İcardi’yi geriye çekti… Galatasaray için kötü olan şu: İcardi, sadece verimliliğini değil, dinamizmini kaybetmiş gibi görünüyor…
– Gelelim, maçın önüne geçen Dziko-İcardi pozisyonuna, yani penaltı tartışmasına …
Herkes söyledi… Bu görüntülerden pozisyon için net bir karar vermek pek mümkün değil… Nitekim bazı önemli hakemler “ben bu görüntülerle birşey söyleyemem” diyerek yorum yapmaktan kaçındılar… Sonradan ortaya çıkan bir – iki görüntü var ama onlar da yetersiz … Djiku’nun arkadan İcardi’nine kafasına doğru bir kol sallaması var…Bu çok net belli … Ancak bu kol sallaması kafayla buluşuyor mu, teğet mi geçiyor, belli olmuyor… Bir teşebbüs çok açık … Penaltı verilse de, gene bu kadar konuşulur, tartışılırdı… Niye vermedim diyebilirsin, haklısın, niye verdin dersen gene haklısın…Keşke çok açık görüntüler olsa ve bu tartışma bu kadar büyümeseydi…
– G.Saray başkanı Dursun Özbek “26 kamera varsa 26 görüntü de VAR’ın önüne gelmeliydi” dedi …
Bu teknik olarak yanlış bir açıklama … Kameraların yerlerini futbol federasyonu belirler… Keyfi kuramazsınız… Bu kameralardan bir bölümü tribünleri çeker, bazıları yedek kulübelerine dönüktür… İçlerinde pilot kamera var, pilot altı var, yer kamerası var, kale arkası kamera var …Yani 26 kamera birden aynı pozisyonu çekmez… Görev alanları farklıdır… Ama bu pozisyonu enaz 5-6 kameranın çektiğini düşünüyorum… Buna rağmen sağlıklı tek kare görüntü yok… Yetersiz kiralık arabalarla, kiralık kameramanlarla, yabancı yönetmenlerle, birbirlerine alışkın olmayan ekiple maç çekersen bu kadar olur … Ayrıca 26 kameradan görüntü VAR’ın önüne geldi desek , bir kamerayı görüntüsünü 10 saniye izlesen, toplam 260 saniye eder… Maç 4.5 dakika durmuş olur… Bu da mümkün değil …
– Süper Kupa için ne diyorsunuz ?
Herşeyi yanlış… Ama en büyük yanlış; bu iki ezeli rakibi 4 gün arayla oynatmak … Hocalara yazık, futbolculara yazık… Başkanlara, yönetimlere yazık… Böyle iki seçkin takımı, bu kadar sorumsuzca hırpalamaya hakkımız yok …
– Beşiktaş hoca olarak kimi almalı?
Ya Sergen Yalçın, ya Sergen Yalçın… Başka şansları yok, Sergen Yalçın’ın alternatifi yok… Daha ne bekliyorsunuz… Ancak Hasan Arat başkanın yerinde olsam ciddi biçimde umut veren gençlerle yola devam eder, yatırım yapacaksam, transfer yapacaksam bu sezonu düşünerek değil, gelecek sezonu düşünerek yaparım…
– Ligin ilk yarısı bir erteleme haftası hariç bitti… İlk yarı için bir karma yapsanız, nasıl olurdu?
Kayserisporlu Thiam’ı katar gerisini Fenerbahçe ile Galatasaraylı oyunculardan yaparım… İşte o karma :
Muslera (G.Saray ) – Sacha Boey (G.Saray), Djiku (F.Bahçe ), Abdülkerim (G.Saray), Ferdi ( F.Bahçe ) – İrfan Can (F.Bahçe), Torreria (G.Saray), Fred ( F.Bahçe), Szmanski (F.Bahçe), Thiam (Kayseri) – Dzeko ( F.Bahçe )…
Karmada olmamasına rağmen, İcardi ’nin de bu onbiri hak ettiğini düşünüyorum … Ancak İcardi’nin son 10 maçtaki büyük düşüşü, Dzeko nun ilerleyen yaşına rağmen saygı duyulması gereken takım oyununa ve penaltısız gole katkısı kendisini öne çıkardı… İlk yarının en iyi oyuncusu kim derseniz ; Tartışmasız Ferdi Kadıoğlu…